Yasin Suresi'nin Esrarı
Hazreti Fahr-i Alem Efendimiz: "Yâsîn, okunduğu şey içindir." diye buyurmuştur. Meşrû herhangi bir arzu ve murâdı olan kimse, bu maksatla 3 veyâ 7 gün, yatsıdan sonra veyâ fecir zamanında 41 kere Yasin Suresi okur veyâ okutursa, çok kısa zamanda matlup ve murâdına erişir. Bunu bir kişi de okuyabilir, üç-dört kişi toplanarak da okuyabilir. Bu sûre-i şerîfe, iki tarafı kesen bir kılıçtır.
Bu sûre-i şerîfe, şimdiye kadar binlerce değil, milyonlarca Müslüman tarafından tecrübe edilmiş ve murâdlarına kavuşmuşlardır.
Fecir zamanında yapılan dualar ve okunan Kur'an'lar, başka zamanlarda yapılan dua ve münâcâtlardan daha çabuk tesîr eder. Zîrâ Cenâb- Hak, Kelâm-ı Kadîm'inde şöyle buyurur:
بسم الله الرحمن الرحيم
ان قران الفجر كان مشهودًا
İnne Kur'ânel fecri kâne meşhûdâ: "Fecir zamanında okunan Kur'ân'ın tesiri çabuk görülür." (İsra Suresi, 78. âyet)
Şurasını hatırlatmayı faydadan hali görmediğim için yazmadan geçemeyeceğim. Nâil olunamayacak bir şeyi istemek, âdet-i ilâhiyeye mugâyir olduğu için istenmemelidir. Olacak şeyleri istemek, halinle mütenâsip ricada bulunmak hem edep ve terbiye icâbıdır, hem de arzu ve talebin husûlüne vesiledir. Yapılan duaların daha oturduğu yerden kalkmadan meydana gelmesini istemek de doğru değildir. İnsan, âcul yaratılmıştır. Halbuki Cenab-ı Hak, hiçbir emrinin infâzında acele etmez. Zira her şeyi tedrici tekâmüle tâbi kılmıştır. Bir tohum, toprağa atılır atılmaz hemen çıkmaz. Bazen 15 günde, bazen 40 günde çıkar. Murâd ve arzum olmadı diyeküfür ve inkâr yoluna sapanlar, daima zarar görmüşlerdir.
Cenab-ı Hak, kendisine açılan bir avucu hiçbir zaman boş çevirmez. Fakat istenilen şey, olabilir kisenin aleyhinedir. Senin duanın yerine başka bir taraftan ihsânda bulunur. Bizim hayır zannettiğimiz şey, şer; şer zannettiğimiz şey de hayır olabilir.Bunu yalnız, gizli ve âşikâreyi hakkıyla bilen Zât bilir.
Bu bahse son vermeden evvel Peygamber Efendimiz'in bir hadis-i şerifini zikredeceğim: "Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'an'ın kalbi de Yasin Suresi'dir."
Yâsîn Sûresi'ni vird edinen bir fakîr, herhalde zengin olur. Hasta ise iyi olur. Aç ise doyar. Susuz ise kanar. Bekarsa evlenir. Kederli ise ferâha çıkar. Yolcu ise selametle menziline, maksuduna erişir. Mahpus ise hâlâs olur. Malı çalınmış kimse okursa çalınmış malına kavuşur.
Yâsin'in kalbi, سَلاَمٌ قَوْلاً مِنْ رَبٍّ رَحِيمْمٍ : Selâmun gavlen min rabbin rahîm âyet-i kerîmesidir. Bu âyet-i kerîmeye meflûc bir kimse, adedi olan 818 kere bir bardak suya her gün okuyup üfleyerek içerse, ksıa zamanda hastalığından hâlâs olur (kurtulur). Bu âyet-i kerîme, kibrit-i ahmer'dir. Yani ALTIN YAPAN MADDE. Vird edinen kimse, her türlü maddî ve mânevî, ruhânî ve sârî hastalıklardan emin olur. Utanacağı ve sıkılacağı bir hâle giriftâr olmaz. Düşmanları kendisine zarar veremediği gibi, iyilikleri de dokunur. Bu âyet-i kerîmeyi hasta olan veyâ rûhânî bir hastalığa bir kimse, kendisi için okuyamazsa başkası tarafından bir bardak suya 818 defa okunup üflenerek içirmek ve buna 7 gün veya daha fazla devam etmek suretiyle şifa bulur.
Yâsîn Sûresi'ni okumasını bilen kimse, bu âyet-i kerîmeyi okumaya başlamadan evvel Yâsîn'e başlayıp bu âyete geldiği vakit 818 kere tekrar ederek devam edip sûreyi bitirirse, beklenen faydacı tâcil etmiş olur.
لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine'z-zâlimîn.
Çok müessirve milyonlarca Müslüman tarafından denenmiş, muvaffakiyete varılmış olan bir âyet-i kerîme; son derece serî tesîr eden, selamete erdiren bir inayet-i ilâhidir.
Herhangi bir maksat ve ricası olan bir kimse, Cenab-ı Hakk'ın mutlak kabul buyuracağını vaad buyurduğu ve Hazreti Yunus'Un duası olan لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine'z-zâlimîn. "Senden başka mâbud-u bihak, bir ilah yoktur. Her noksan vasıftan münezzehsin. Berîsin. Ben, nefsime zulüm etmişlerdenim." (Enbiya Sûresi, 87. âyet) manasına gelen bu âyet-i kerîmeyi vird edinen, giderken, gelirken, yatarken, gezerken, her nerede olursa olsun okuyan kimse, en çok 20 gün içinde bulunduğu maddî, mânevî her türlü sıkıntıdan kurtulur. Hasta ise iyiliğe döner. Her nereye teveccüh etse, hüsn-ü kabul görür. İşleri intizama girer. Ticareti artar. Düşmanları dost olur. Sözü dinlenir.
Yâsîn Sûresi'ni okumasını bilen kimse, bu âyet-i kerîmeyi okumaya başlamadan evvel Yâsîn'e başlayıp bu âyete geldiği vakit 818 kere tekrar ederek devam edip sûreyi bitirirse, beklenen faydacı tâcil etmiş olur.
لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine'z-zâlimîn.
Çok müessirve milyonlarca Müslüman tarafından denenmiş, muvaffakiyete varılmış olan bir âyet-i kerîme; son derece serî tesîr eden, selamete erdiren bir inayet-i ilâhidir.
Herhangi bir maksat ve ricası olan bir kimse, Cenab-ı Hakk'ın mutlak kabul buyuracağını vaad buyurduğu ve Hazreti Yunus'Un duası olan لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine'z-zâlimîn. "Senden başka mâbud-u bihak, bir ilah yoktur. Her noksan vasıftan münezzehsin. Berîsin. Ben, nefsime zulüm etmişlerdenim." (Enbiya Sûresi, 87. âyet) manasına gelen bu âyet-i kerîmeyi vird edinen, giderken, gelirken, yatarken, gezerken, her nerede olursa olsun okuyan kimse, en çok 20 gün içinde bulunduğu maddî, mânevî her türlü sıkıntıdan kurtulur. Hasta ise iyiliğe döner. Her nereye teveccüh etse, hüsn-ü kabul görür. İşleri intizama girer. Ticareti artar. Düşmanları dost olur. Sözü dinlenir.