• Hadis-i Şeriflerin Işığında

    Alemlere Rahmet olarak gönderilen , yüzü suyu hürmetine yaratıldığımız Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.a.v)'in hayatımıza , yaşantımıza , dünyamıza ve ahiretimize yön veren Hadis-i Şeriflerinden derlemeler... [...]

  • Siyer-i Nebi

    Fahr-i Kainat Efendimiz'in Hayatından kesitler , Habibullah'ın çileli,müjdeli ve bir o kadar mücadeleli hayatından insnaı alıp götüren kesitlere varıncaya kadar hepsi bu kategoride...[...]

  • Bir Kamil-i Mürşid'e Varmadan Olmaz

    Allah Dostları ile yolumuz aydınlanır , himmetine mashar olana ne mutlu , nazarına cereyan edene ne mutlu.. Allah Dostları Allah'ın yeryüzündeki en büyük nimetleridir. Anlayabilene...[...]

Hata edenlerin en hayırlısı tövbe edenlerdir. ( Hadis-i Serif)

26 Mayıs 2017 Cuma

Hoşgeldin Ramazan


"Sizin En Hayırlınız Kuran'ı Okuyan ve Öğretendir"


Dinimizin en heyecanlı ayı olan "Ramazan" ayına kavuştuk. Bütün Müslümanlara hayırlı olsun.
Ramazan'da Müslümanlar oruç tutar, kuran okur, tesbihat, dine daha çok yönelir. Bu yazımızda sizlere Ramazan ve oruç hakkında bilgiler vereceğiz.

Oruç Nedir;

Allah'a ibadet etmek amacıyla belli bir süre içinde yeme, içme, cinsel ilişki ve benzeri dünya
zevklerinden kendini alıkoymadır. Yani sadece belli vakit aç kalma değildir. Oruçta dikkat edilmesi gereken hususlar ve orucu bozan bazı durumlar vardır.

Oruçta Dikkat Edilmesi Gerekenler :

• Yemek yemekten ve bir şey içmekten sakınmalıyız.
• Allah'ın far kıldığı ibadetleri yerine getirmek.
• İmkan var ise sünnetleri kılmak.
• Allah'ın haram kıldığı şeylerden uzak durmalıyız.
• Kuran'ı Kerim okumalı ve ilim öğrenmeliyiz.

Bunlara dikkat ederseniz ve orucu bozan durumları bilirseniz güzel ve hayırlı
bir Ramazan ayı geçirmiş olursunuz.

17 Mart 2016 Perşembe

Yasin Suresi'nin Esrarı

Yasin Suresi'nin Esrarı







Hazreti Fahr-i Alem Efendimiz: "Yâsîn, okunduğu şey içindir." diye buyurmuştur. Meşrû herhangi bir arzu ve murâdı olan kimse, bu maksatla 3 veyâ 7 gün, yatsıdan sonra veyâ fecir zamanında 41 kere Yasin Suresi okur veyâ okutursa, çok kısa zamanda matlup ve murâdına erişir. Bunu bir kişi de okuyabilir, üç-dört kişi toplanarak da okuyabilir. Bu sûre-i şerîfe, iki tarafı kesen bir kılıçtır.

Bu sûre-i şerîfe, şimdiye kadar binlerce değil, milyonlarca Müslüman tarafından tecrübe edilmiş ve murâdlarına kavuşmuşlardır.

Fecir zamanında yapılan dualar ve okunan Kur'an'lar, başka zamanlarda yapılan dua ve münâcâtlardan daha çabuk tesîr eder. Zîrâ Cenâb- Hak, Kelâm-ı Kadîm'inde şöyle buyurur:

بسم الله الرحمن الرحيم

ان قران الفجر كان مشهودًا


İnne Kur'ânel fecri kâne meşhûdâ: "Fecir zamanında okunan Kur'ân'ın tesiri çabuk görülür." (İsra Suresi, 78. âyet)

Şurasını hatırlatmayı faydadan hali görmediğim için yazmadan geçemeyeceğim. Nâil olunamayacak bir şeyi istemek, âdet-i ilâhiyeye mugâyir olduğu için istenmemelidir. Olacak şeyleri istemek, halinle mütenâsip ricada bulunmak hem edep ve terbiye icâbıdır, hem de arzu ve talebin husûlüne vesiledir. Yapılan duaların daha oturduğu yerden kalkmadan meydana gelmesini istemek de doğru değildir. İnsan, âcul yaratılmıştır. Halbuki Cenab-ı Hak, hiçbir emrinin infâzında acele etmez. Zira her şeyi tedrici tekâmüle tâbi kılmıştır. Bir tohum, toprağa atılır atılmaz hemen çıkmaz. Bazen 15 günde, bazen 40 günde çıkar. Murâd ve arzum olmadı diyeküfür ve inkâr yoluna sapanlar, daima zarar görmüşlerdir.

Cenab-ı Hak, kendisine açılan bir avucu hiçbir zaman boş çevirmez. Fakat istenilen şey, olabilir kisenin aleyhinedir. Senin duanın yerine başka bir taraftan ihsânda bulunur. Bizim hayır zannettiğimiz şey, şer; şer zannettiğimiz şey de hayır olabilir.Bunu yalnız, gizli ve âşikâreyi hakkıyla bilen Zât bilir.

Bu bahse son vermeden evvel Peygamber Efendimiz'in bir hadis-i şerifini zikredeceğim: "Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'an'ın kalbi de Yasin Suresi'dir."
Yâsîn Sûresi'ni vird edinen bir fakîr, herhalde zengin olur. Hasta ise iyi olur. Aç ise doyar. Susuz ise kanar. Bekarsa evlenir. Kederli ise ferâha çıkar. Yolcu ise selametle menziline, maksuduna erişir. Mahpus ise hâlâs olur. Malı çalınmış kimse okursa çalınmış malına kavuşur.


Yâsin'in kalbi, سَلاَمٌ قَوْلاً مِنْ رَبٍّ رَحِيمْمٍ : Selâmun gavlen min rabbin rahîm âyet-i kerîmesidir. Bu âyet-i kerîmeye meflûc bir kimse, adedi olan 818 kere bir bardak suya her gün okuyup üfleyerek içerse, ksıa zamanda hastalığından hâlâs olur (kurtulur). Bu âyet-i kerîme, kibrit-i ahmer'dir. Yani ALTIN YAPAN MADDE. Vird edinen kimse, her türlü maddî ve mânevî, ruhânî ve sârî hastalıklardan emin olur. Utanacağı ve sıkılacağı bir hâle giriftâr olmaz. Düşmanları kendisine zarar veremediği gibi, iyilikleri de dokunur. Bu âyet-i kerîmeyi hasta olan veyâ rûhânî bir hastalığa bir kimse, kendisi için okuyamazsa başkası tarafından bir bardak suya 818 defa okunup üflenerek içirmek ve buna 7 gün veya daha fazla devam etmek suretiyle şifa bulur.

Yâsîn Sûresi'ni okumasını bilen kimse, bu âyet-i kerîmeyi okumaya başlamadan evvel Yâsîn'e başlayıp bu âyete geldiği vakit 818 kere tekrar ederek devam edip sûreyi bitirirse, beklenen faydacı tâcil etmiş olur.

لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ: 
Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine'z-zâlimîn. 

Çok müessirve milyonlarca Müslüman tarafından denenmiş, muvaffakiyete varılmış olan bir âyet-i kerîme; son derece serî tesîr eden, selamete erdiren bir inayet-i ilâhidir.  

Herhangi bir maksat ve ricası olan bir kimse, Cenab-ı Hakk'ın mutlak kabul buyuracağını vaad buyurduğu ve Hazreti Yunus'Un duası olan لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine'z-zâlimîn.  "Senden başka mâbud-u bihak, bir ilah yoktur. Her noksan vasıftan münezzehsin. Berîsin. Ben, nefsime zulüm etmişlerdenim." (Enbiya Sûresi, 87. âyet) manasına gelen bu âyet-i kerîmeyi vird edinen, giderken, gelirken, yatarken, gezerken, her nerede olursa olsun okuyan kimse, en çok 20 gün içinde bulunduğu maddî, mânevî her türlü sıkıntıdan kurtulur. Hasta ise iyiliğe döner. Her nereye teveccüh etse, hüsn-ü kabul görür. İşleri intizama girer. Ticareti artar. Düşmanları dost olur. Sözü dinlenir.

15 Mart 2016 Salı

Dünya Zevki İçin Mezhep Değiştirmek Günahmı ?


Dünya Zevki İçin Mezhep Değiştirmek Günahmı ?


Dünya zevki için mezhep değiştirmek günahtır. Çünkü mezhep değiştirmek için zor durumda kalmak
lazım. Örneğin; Haca gittiğimizde mecburi hanefi olmamız lazım. eğer şafi iseniz bile hanefilere
uymanız lazım. İşte bunun gibi zor durumlarda kalınca mezhep değiştirilir.

Dünya zevki derken;
Mesela şafi isiniz ve köpekleri besliyemiorsunuz, dokunamıyorsunuz. Sırf bunun içinde hanefi
mezhebine geçmek doğru değildir ve günahtır.

Cinsel ilişkide sınırlar nelerdir?

                      Cinsel ilişkide sınırlar nelerdir?




"Eşlerin birbirine her yerleri mübahtır, haram değildir" şeklindeki bir hüküm doğru değildir; kadına anüsten yaklaşmak (ters ilişki) ehlisünnete göre caiz değildir. Ağız da cinsel temas için değil, başka işler için var edilmiştir; oradan cinsel temas yaratılış amacına da, fıtrata da ters düşer, fıtratları bozulmamış olanlar bundan nefret ederler. (Prof.Dr.Hayrettin Karaman)

İslam, kişinin bütün hayatını içine alan ve her konuyu değerlendiren bir dindir. Bu sebeple insanın hayatında önemli bir yer tutan cinselliği ve eğitimini de ihmal etmemiştir. Belirli ölçüler içerisinde helal dairesinde keyfe kafi gelecek şekilde düzenlemiştir.

Her problemlerini Hz. Peygambere (asv) sorup öğrenen sahabeler ve onların hanımları, cinsellikle ilgili sorunlarını da bizzat sorarak öğrenmişlerdir.

Nitekim, sahabeden birisi hanımına üreme organından olmak şartıyla arka tarafından yaklaşmak istemiş, ancak hanımı buna karşı çıkmış ve doğacak çocuğun şaşı olacağı şeklindeki Yahudi anlayışını da bahane göstererek itiraz etmişti.

Durum Peygamber Efendimize (asv) haber verildiğinde “Eşlere, üreme organından olmak şartıyla, istenildiği şekilde yaklaşılabileceğini” (1) ifade eden ayet geldi.

Bu ayeti açıklayan Peygamberimiz (asv) de “Üreme organından olmak şartıyla arkadan, yandan, üstten, alttan, istenildiği ve hoşa gidildiği şekilde cinsel ilişkiye girilebileceğini"ifade etmiştir. (2)

İslam, kişinin eşiyle cinsel ilişkisini şu durumlarda yasaklamıştır :

1. Adet halinde ve lohusalı iken cinsel temas haramdır.
2. Eşinin dışkı yerinden yani anüsünden yaklaşmak. Zevceye dışkı yerinden cinsel ilişkiye girmek büyük günahlardandır.
Peygamber Efendimiz: "Hanımına dışkı yerinden yaklaşan kimse lanete uğramıştır." buyurur. Başka bir hadîslerinde de: "Erkeğe veya kadına arka yoldan yaklaşan kimseye Allah, rahmet bakışıyla bakmaz" buyururlar. (3)

Dinimizin bunların dışındaki cinsel ilişkiyi, üreme organından olmak şartıyla her türlü şekline müsaade ettiğini ve haram kılmadığını anlıyoruz. Eşlerin birbirini yalama, okşama, dudaklarıyla, oral yolla ve elleriyle cinsel ilişkiye hazırlamak için vücutlarının değişik yerlerine yaptıkları her türlü hareketin haram olmadığını söyleyebiliriz.

Ancak kesin bir yasağın olmaması, bazı tavsiyelerinde olmadığı anlamına gelmez. Cinsel ilişki esnasında dikkat edilmesi tavsiye edilen hususlar şunlardır :

1. Eşlerin cinsel ilişki esnasında üstlerine bir örtü almaları. (4)
2. Eşlerin birbirlerinin cinsel organlarına bakmamaları. (5)
3. Cinsel ilişki anında az konuşmaları. (6)

Bu tavsiyelere uymak güzel olmakla beraber, üreme organından olmak şartıyla her türlü sevişme ve ilişki caizdir.


Kaynaklar:
1. Bakara Suresi, 2/223
2. bk. Elmalılı Hamdi Yazır’ın ve İbni Kesir’in Tefsirlerinin Bakara, 2/233. ayetin tefsiri.
3. bk. Ebû Dâvûd, Nikâh, 45; Müsned, I, 86; II, 444; Tirmizî, Taharet, 102; Mişkâtü'l-Mesâbih, II, 184
4. Kenzu’l-ummal, 6/415
5. İbn Mace, Nikah, 28
6. Feyzu’l- Kadir, 1/327

14 Mart 2016 Pazartesi

Pazartesinin Hikmeti


1- Hatemü'l Enbiya : Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (sav) Fil yılının Rebi'ül-evvel ayının 12. gününe rastlayan Pazartesi sabahı, henüz tanyeri ağardığı zaman alem başka bir alem oldu.
2- İlk Vahiy       : Miladın 610 yılının Ramazan ayında Hira Mağarasında bir Pazartesi günü Cebrail tarafından ilk vahiy geldi.
3- Medine'ye Hicret: Peygamberimiz Kuba'ya erişince 13 yıllık ıztırap arkada kalmış oldu. Buraya Rebi'ül-evvel ayının başlarında 622 miladi yılının 20 Eylülünde, bir Pazartesi günü ulaştı. 
4- Refik-i A'laya  : 8 Hazirana rastlayan Rebi'ül-evvel ayının Pazartesi günü, sıcak bir gün, Medine seması saf ve berrak,gök yüzü saftı; Elini kaldırdı. Parmağıyla semaya işaret etti. "Refik-i a'laya, Yüce dosta" dedi. Ve eli yanına düştü. Artık ne bir ses, ne bir nefes..

İbn-i Abbas " Doğumu Pazartesi günüdür, ilk peygamberlik Pazartesi geldi, hicret Pazartesidir, ruhu da Pazartesi kabzolunmuştur."

Pazartesi günü ile ilgili Hadis-i Şerifler;

1-  Ebû Hüreyre şöyle dedi: 
 Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem elimi tutarak şöyle buyurdu: 
“Allah, toprağı cumartesi günü yarattı. Oradaki dağları pazar günü, ağaçları pazartesi günü, sevilmeyen şeyleri salı günü, nûru çarşamba günü yarattı. Hayvanları yeryüzüne perşembe günü yayıp dağıttı. Âdem’i yaratılanların sonuncusu olarak cuma gününün son saatlerinde, ikindiyle akşam arasında yarattı.”
(Müslim, Münâfıkîn 27. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 327)

2-“Her Pazartesi ve Perşembe günü ameller Allah'a arz olunur." (Müslim, Birr, 36)

3- "Allah Rasulü, pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çokça özen gösterirdi." ( Tirmizi, Savm,44; Nesai,sıyam, 36; İbn Mace, Sıyam, 42; Ahmed b. Hanbel 6/80.) 

4- Başka bir rivayette de Rasulullah'a, (asm)pazartesi günü tutulan oruçtan sordular. Peygamber Efendimiz (asm):

"Ben o gün dünyaya geldim ve o gün peygamberlik verildi veya bana vahiy indirilmeye başlandı." buyurmuşlardır. (Müslim, Sıyam, 197.)

5- "Ameller, Cenab-ı Hakk'a pazartesi-perşembe günleri arz olunurlar. Ben istedim ki Cenab-ı Allah'a amelim arz olunurken oruçlu olayım." (Tirmizi, Savm, 44; Nesai, Sıyam, 70)

13 Mart 2016 Pazar

Duaların Kabul Olduğu 9 Vakit

                       Duaların Kabul Olduğu 9 Vakit  


 Resulullah (asm)’in hadislerinden öğrendiğimize göre duaların makbul olduğu vakitler vardır. İşte o vakitlerden dokuzu: 1- Gecenin son üçte birinde -Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e -Hangi dua daha çok kabul edilir? diye sordular. 
-“Gecenin son saatlerinde ve farz namazlardan sonra yapılan dua” buyurdu. [Tirmizî, Daavât 79] 

2- Ezan okunurken -Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: -“İki şey vardır, asla reddedilmezler: Ezan esnasında yapılan dua ile, insanlar birbirine girdikleri savaş sırasında yapılan dua. [Muvatta, Nidâ 7, (1, 70)] 

3- Ezan ile kamet arasında Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: -“Ezan ile kamet arasında yapılan dua reddedilmez.” [Ebû Dâvûd, Salât 35] 

4- Secdede Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: -“Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede çok dua etmeye bakın!” [Müslim, Salât 215] *Hanefilere göre bir kimsenin namaz'ı esnasında insanların alalade sözlerine benzeyen sözler ile dua etmesi caiz değildir. Mesela 'Allah'ım bana şunu ver, bunu ver.' demek gibi. Yahut insanlardan elde edilmesi mümkün olmayan: 'Allah'ım bana falanca hanımı ver.' demek gibi. Bu tahrimen mekruhtur. Hanefiler bu konuda şu hadise dayanmaktadır: 'Bu namazda insanların sözlerinden bir şey söylemek caiz olmaz. Namaz ancak bir tesbih, tekbir ve Kur'an okumaktır. (Müsned, 

5/447-448; Nesaî, Sehv, 20; bk. Müslim, Mesâcid, 35; Ebû Dâvûd, Salât, 174) Farz namazlardan sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e: -Hangi dua daha çok kabul edilir? diye sordular. -“Gecenin son saatlerinde ve farz namazlardan sonra yapılan dua” buyurdu. [Tirmizî, Daavât 79] 

6- Yağmur yağarken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: -Müslüman kişi için üç vakit vardır, onlarda dua ederse, sıla-i rahmi kıran ve günah olan bir şey taleb etmedikçe, kendisine mutlaka icabet edilir:  Namaz için müezzin ezan okurken susuncaya kadar, savaşta iki saf karşılaşınca Allah aralarında hükmedinceye kadar, yağmur yağarken kesilinceye kadar. [İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/524] 

7- Yolculukta iken -Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: -“Makbul olduğunda şüphe bulunmayan üç dua vardır: -Mazlumun duası; misafirin duası; babanın çocuğuna duası.” [Ebû Dâvûd, Vitr 29] *Allah katında makbul dualardan üç tanesine işaret eden hadisimizin Riyazüs Salihin'de Yolculukda Dua bölümünde zikredilmesi, misafirin duası ile ilgili kısmından dolayıdır. 

8- Ramazan ayında -Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: -Ramazan`ın ilk gecesinde Cennet kapıları açılır. Her gece sabaha kadar bir münadi seslenir: Günahlarının affedilmesi için istiğfar eden yok mu? Tevbe eden yok mu? Allah tevbesini kabul buyursun. Dua eden yok mu? Cevap verilsin. Kendisi için bir şey isteyen yok mu? isteği hemen karşılansın.” [Müsned, 4:22] 

9- Ramazan ayında -Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: -Ramazan`ın ilk gecesinde Cennet kapıları açılır. Her gece sabaha kadar bir münadi seslenir: Günahlarının affedilmesi için istiğfar eden yok mu? Tevbe eden yok mu? Allah tevbesini kabul buyursun. Dua eden yok mu? Cevap verilsin. Kendisi için bir şey isteyen yok mu? isteği hemen karşılansın.” [Müsned, 4:22]


12 Mart 2016 Cumartesi

SINAV DUASI | YGS





Sınav duası, imtihanlarda başarı sağlayabilmek için, sınava girmeden ya da girdikten sonra Allah u Teala'dan yardım istemek amacı ile okunan duadır.
Sınava girilecek gün 70 defa Salat-ı Nariye okunmalıdır.
''Ya men leccemel mütekebbirine b licami azametihi selliim sellim ya Hafız''
Sınav Duası
“Allâahümme salli alâa seyyidinâa Muhammedin ve alâa âali seyyidinâa Muhammedin salâaten tünciinâa bihâa min cemî’il-ehvâali ve’l âafâat. Ve takdıy lenâa bihâa cemî’alhaacâat ve tütahhirunâa bihâa min cemî’is-seyyi’âat ve terfeunâa bihâa indeke a’led-derecâat ve tübelligunâa bihâa aksa’l gaayâati min cemî’il-hayrâti fi’l-hayâati ve ba’del-memâat. Inneke alâa külli sey’in kadiyr.” AMİN.


Sınav Duasının Anlamı
  • Allâh’ım, Efendimiz Muhammed’e ve ehl-i beytine bizi bütün korku ve âfetlerden kurtaracağın,
  • Bütün ihtiyaçlarımızı gidereceğin,
  • Bütün günahlarımızdan temizleyeceğin,
  • Nezdindeki derecelerin en yücesine yükselteceğin,
  • Hayatta ve ölümden sonra bütün hayırların nihâyetine ulaştıracağın şekilde râhmet eyle. Muhakkak sen her şeye kaadirsin. AMİN.
Sınava girecek bir kimse sınav günü bu duayı 7 kere okuyarak Allah'a dua ederse, sınav anında melekler ve ruhaniler ona yardım eder, onların sayesinde doğruyu kolayca bulur. Ayrıca;
“Rabbi-şrahli sadriy ve yessirlî emrî, vahlul ukdeten min lisanî yefkahü kavlî”
Kim bu ayeti kerimeyi sınava girmeden evvel 11 defa okursa, sınavda sorulan her soruya rahatlıkla yanıt verebilir.